Borsada değer yatırımcısı olmak zaman alıcı ve iyi yönetilmesi gereken bir süreçtir. Bazı yatırımcılar yatırım yaptıkları
şirketten son derece emin bir şekilde yatırım yapmaktadırlar. Bu yatırımcılar
şirketin finansal tablolarını, faaliyet raporlarını, şirket ile ilgili haberleri
takip ederler, forumlardan ve diğer kaynaklardan bilgilere ulaşmaya çalışırlar
ve analist raporlarını okurlar. Bunun sonucunda yatırım yaptıkları şirket
hakkında net bir görüşleri oluşur ve çoğu zaman kendilerinden oldukça
emindirler. İddialı bir şekilde belli bir şirket için net bir piyasa değeri hesaplayabilirler ve şirketin
kısa ve uzun vadede gideceği fiyatı tahmin edebilirler. Bu yüzden
portföylerinin azımsanmayacak bir bölümünü yalnızca bir hisseye yatırabilirler.
Bu tutuma sahip yatırımcıların
yanılmalarına ve ciddi risklere maruz kalmalarına neden olan birkaç unsur
vardır.
(1) Bir şirket hakkında ne kadar çok
bilgiye ulaşılmış olursa olsun, yine de şirket hakkında bilinmeyen, yalnızca az
sayıda yatırımcının sahip olduğu içerden öğrenilen bilgiler mevcuttur. Bu yüzden
bazı durumlarda belli şirketlerin fiyatlaması oldukça uygun olarak
değerlendirilse de bu fiyatlama içten öğrenenlerin sahip olduğu bilgi sayesinde
kötü bir gelişmenin fiyata yansıması sonucuyla oluşabilir. Yani ortada bir
fırsat olmayabilir tam tersine bu ucuz fiyatlama yatırımcı tarafından
bilinmeyen kötü bir gelişmenin sonucu oluşmuş olabilir.
(2) Detaylı analiz yapmak, bir şirket
hakkında her gün çıkan haberleri kontrol etmek, forum sayfalarına günlük olarak
göz atmak, gerçek bilgiye ulaşmak, alakasız birçok mesajı okumak zorunda
kalmak, şirketin KAP sayfasına günlük olarak bakmak, sektörle ilgili
gelişmeleri ve şirketin fiyatını günlük takip etmek oldukça uğraştırıcı bir
süreçtir. Aslında belli bir şirket araştırılırken o şirket hakkındaki bilginin
çoğuna ilk birkaç saatte ulaşılmaktadır ve bilgiyi kusursuz hale getirmek için
girişilen ilave çaba sırasında marjinal fayda azalmakta ve araştırmanın
veriminde önemli ölçüde düşüş meydana gelmektedir. Yatırımcı yatırımlarında bu
kadar titiz davranmak isterse yatırım yapabileceği alternatifleri ve şirketlerin
sayısını ciddi şekilde azaltacaktır ve bu yüzden araştırmaya zaman kalmayan birçok
fırsat kaybedilecektir.
(3) Analistlerin hazırladığı raporlar
çoğu zaman içinde değerli bilgiler barındırsa da cazip bir yatırım fırsatını
sunmaktan ziyade bir görevi yerine getirmek ve beklentiyi karşılamak amacıyla maaşlı
çalışanlar tarafından hazırlandığı unutulmamalıdır. Çoğu zaman bu raporlarda
bir alım tavsiyesi verilmiş olsa da raporu hazırlayan bu duruma bir görev
olarak baktığı için ayrıca cazip bir alım fırsatı olarak değerlendirmese de ya
da raporundaki verilere güvenmese de belli dönemlerde belli sayıda rapor
hazırlamak zorunda olduğu için çok sayıda tavsiye vermek zorundadır ve
tavsiyelerin sayısı arttıkça haliyle niteliklerinde de düşüş meydana
gelmektedir. Gerçek bir değer yatırımcısı bir yıl boyunca yalnızca birkaç tane
alımla yetinebilirken ve bazı yılları pas geçebilirken analistler her ay belli
sayıda rapor yazmak ve tavsiye vermek zorundadır.
İlk yatırım yapılırken herhangi bir
noktanın kaçmaması için bu raporları okumak faydalı olacaktır. Fakat yatırım
yaptıktan sonra aynı detayda bu raporları takip etmeye gerek olmayabilir.
(4) Fiyatı ucuz kalmış çoğu şirkette belirsizlikler
ve risklerin fiyatlanması durumu söz konusudur. Ne kadar tecrübeli olunsa da
bazı durumlarda bu risklerin varlığı gözden kaçırılabilir ya da gerçekleşme
ihtimalleri yanlış değerlendirilebilir. Riskler doğru belirlenmiş ve
olasılıklar doğru ölçülmüş olsa da yatırım yapıldıktan sonra kötü bir senaryo
gerçekleşebilir ve haliyle yatırım zararla sonuçlanabilir.
(5) Bir şirkete yapılan yatırım ne kadar yüksek olursa yalnızca elde edilebilecek kazancın potansiyeli değil riskin büyüklüğü de artmaktadır. Yanlış bir hisse seçiminde portföyün önemli bir bölümün kaybedilmesi uzun vadeli yatırımda telafi edilemeyecek hasarlara yol açabilir. Stoploss stratejisinin uygulanması durumunda ise potansiyeli olan şirketler fiyatının daha düştüğü ve daha cazip hale geldiği zamanlarda satılacak ve seri halde stoploss yaşanması durumunda portföyün azımsanmayacak bir bölümü kaybedilebilecektir.
Bütün bu kriterler bir arada
değerlendirildiğinde, varılabilecek sonuçlar:
a-
Bir şirkete ilk yatırım yaparken mümkün olduğunca titiz davranılsa da yatırımın
ardından gündemde olmayan şirketler için yapılacak detay takibin maliyeti
getirisinden fazla olabilir. Bu nedenle araştırmaları ve takibi ihmal etmemek
kadar ölçüsünde yerine getirmek ve abartmamakta önemlidir.
b-
Yatırımdan sonra portföydeki şirketlere sınırlı miktarda zaman ayrılması
durumunda farklı sektörleri ve şirketleri analiz edebilmek için daha çok vakte
sahip olunacaktır. Özellikle araştırmaların ilk birkaç saatinin daha verimli
olması nedeniyle araştırmalar en verimli oldukları zaman diliminde yapılarak
çok sayıda sektör ve şirketin araştırılması ve bilgi sahibi olunması mümkün
olacaktır.
c- Değer yatırımı sırasında belli bir şirket hakkında sahip olunamayan bilgiler ve beklenmedik riskler de hesaba katılarak belli bir
güvenlik marjı hesaplanması belirsizliğin fiyatlamaya dahil edilmesini sağlayacaktır. Çok sayıda şirketi analiz ederek ve güvenlik marjlarını fiyata
yansıtarak hareket edilmesi durumunda az sayıda yatırıma göre daha ideal
sonuçlar elde edilebilecektir. Güvenlik marjı hesaplanırken (1) Piyasa riski
(faiz, enflasyon, ekonomik büyüme), (2) Sektör riski (Sektördeki
belirsizlikler), (3) Şirketin gelecek karındaki belirsizlikler, (4) Şirketin
yaptığı işin ne kadar tanındığı ve değerleme yaparken yapılabilecek olan
hatalar dikkate alınmalıdır.
d- Belli bir sektör için en fazla %20
(ideali %10) ve belli bir şirket için en fazla %10 (ideali %5) pay ayrılması
durumunda sahip olunan portföy hem belli sektörlerin hem de belli şirketlerin
sahip olduğu risklere karşı hedge edilmiş olacaktır.
e- Bir şirketin fiyatının cazip
olarak değerlendirilmesi, o şirkete ait fiyatlamanın daha da uygun seviyelere
inmeyeceği anlamına gelmemektedir. Bu yüzden alımları kademeli olarak yapıp,
özellikle betası yüksek, olumsuz gelişmeler yaşamış ya da riskli şirketlerde
kademelerin arasını açıp 2. ve 3. Kademe alımları yapmadan önce ciddi miktarda
düşmesini beklemek mantıklı olabilecektir.
f- Yatırımların zamana yayılması,
ancak cazip fırsatlar oluştuğunda yatırım yapılması ve her zaman oluşabilecek
yeni cazip fırsatlar için nakit bulundurulması değer yatırımcıları tarafından izlenebilecek diğer makul
stratejilerdir.