30 Haziran 2023 Cuma

Yatırımda Başarılı Bir Stratejinin Sırları

1- Dengeli olmak: Belli bir senaryoya oynamak yerine farklı şartlara hazır olmak. Örneğin borsanın dışında olmamak ama bütün kaynakları da borsaya aktarmamak. Olumsuz bir senaryo için döviz bulundurmak.


2- Sabırlı olmak: Dengeli bir portföy yapısı bizi daha sabırlı yapacaktır. Çünkü dengeli bir portföy yapısında büyük bir rallinin dışında kalmamız söz konusu değildir. Bu yüzden işlem sayısını azaltarak ancak çok iyi fırsatlarda kademeli olarak nakitimizi oyuna sokabiliriz. İşlem sayımız azaldıkça isabet oranımız ve potansiyel getirimiz de artacaktır.

3- Uzun vadeli perspektif: Piyasada bir yandan kısa vadeli hareketler varken bir yandan da uzun vadeli bir potansiyel söz konusudur. Uzun vadede yönü doğru belirleyebiliyorsak kısa vadeli hareketlere aldanmak yanlış yapmamıza yol açabilir.

4- Proaktif olmak: Sermaye piyasaları tarihini incelememiz halinde bir yatırımcının başına gelebilecek birçok farklı senaryoyu öğrenmiş oluruz. Eğer bu senaryoları gerek makro bazda gerekse şirket bazında önceden tanımlarsak, risklerin meydana gelmesi halinde uygulayacağımız aksiyonları da önceden tanımlamış oluruz. Bu bize duygulardan arınmış bir şekilde rasyonel karar verme fırsatı tanıyacaktır.

24 Haziran 2023 Cumartesi

Borsa Hakkında 12 Ders


1-Hisse senetlerinde, fiyat hareketlerine dair değil ama şirketin büyümesine ve kâr dağıtmasına dayalı olarak kurguladığımız stratejilerde başarı elde edebiliriz. Diğer yöntemler bize değil ama tahta yapıcılara ve içeriden öğrenenlere para kazandırır. 

2-Piyasada birçok oyuncu vardır. Bu oyuncuların büyük çoğunluğunun para kazanması için bizim kaybetmemiz gerekir. Genellikle kimse kimseye karşılıksız iyilik yapmaz ve herkesin kazandığı bir senaryo borsanın doğasına aykırıdır. 

Aracı kurumlar yatırımcıları al-sata yönlendirerek komisyon gelirlerini artırırlar, üstatlar ise ellerindeki hisseleri takipçilerine yüksek fiyattan satarak para kazanırlar. Kazan-kazan sistematiği borsada yakın arkadaşlar arasında bile çalışmayabilir. 

3-Hisse fiyatları ne kadar oynak olsa da şirketlerin yaptıkları iş ve uzun vadeli büyüme trendleri çok daha durağandır. Bu yüzden günlük fiyat hareketlerine göre değil ama uzun vadeli potansiyele göre pozisyon almak başarı şansımızı artıracaktır. 

4-Diğer birçok yatırım enstrumanı gibi hisse senetleri fiyatları da oldukça oynaktır. Büyük bir ekonomik krizde ve belli dönemlerde ciddi kayıplara uğrayabiliriz. Zarar-kes yaparak da bu kayıplardan korunmak mümkün değildir. 

Çünkü hangi düşüşün ne kadar süreceğini kestirmek grafikte çizim yapmak kadar kolay değildir. Bu yüzden ancak güvendiğimiz şirketlerden oluşan bir portföy ve farklı ekonomik koşullara göre kurgulanmış bir çeşitlendirme, kriz dönemlerini sakin atlatmamızı sağlayacaktır. 

Diğer yandan yedekte bulunan nakit her ne kadar uzun ralli dönemlerinde fırsat maliyeti yaratsa da büyük krizlerde çok daha sağlam bir duruş sergilememize ve oluşabilecek çok cazip fırsatlardan yararlanabilmemize olanak tanıyacaktır. 

5-Bütün yatırımcılar hata yapar. Özellikle de uzun vadede sadece kazanan hisselerden oluşan bir portföy kurmak imkânsızdır. Az sayıdaki şirket 50 kat, 100 kat gibi sıra dışı getiriler elde ederken, büyük çoğunluk vasat performans sergilemektedir. 

Çeşitlendirme ve kazanan hisseleri uzun süre tutma, portföyün ortalama getirisini ciddi anlamda yükseltecek ve kaybeden hisselerinin portföy performansına etkisini fazlasıyla telafi edecektir. 

6-Hisse seçiminde dikkat edilebilecek belki de en önemli ayrıntı, şirketin sahip olduğu iyi bir yönetimdir. İyi bir yönetim ise öncelikle dürüst olmalıdır. Finansal tablolardaki ayrıntılar ve diğer birçok kaynak şirket yönetiminin dürüstlüğünü sorgulamamızda yardımcı olabilir. 

Ayrıca geçmiş yıllarda benzer şirketlere kıyasla görece performans da iyi yönetimin önemli bir özelliğidir. Eğer yönetim güvenilmezse; şirketin ne kadar hızlı büyüdüğü ne kadar kârlı ve ucuz olduğu biz yatırımcılar için önemsizdir. 

7-Geleceği öngörmek mümkün değildir. Hele ki trendler ve kırılımlar tahmin edilebilseydi dünyanın en zengin yatırımcıları makro analize önem vermeyen değer yatırımcılarından oluşmazdı. 

Makro analize değil ama şirket bazlı analizlere önem vermek bizim başarı oranımızı ciddi anlamda artıracaktır. Unutulmamalı ki, sistemdeki bir elemanı doğru derecelendirmek bütün sistemi çözmekten çok daha kolay ve etkilidir. 

8-İyi bir şekilde yönetilen, uzun vadede gelecek vadeden bir sektörde bulunan ve rakip şirketlere kıyasla sürdürülebilir rekabet avantajlarına sahip şirketlere ortak olduktan sonra yapmamız gereken tek şey beklemektir. 

Haber akışını takip ederek hisse fiyatını zamanlamaya çalışmak getiri potansiyelimizi artırmaz tam tersine bizi piyasadaki psikolojik havayla sürüklenen yığının bir parçası yapar. 

Bu yaklaşım bizi olumsuz haber akışında düşük fiyattan satış, olumlu haber akışında ise yüksek fiyattan alıma yönlendirerek başarısız olmamıza neden olabilir. 

9-Ufak piyasa hareketlerinde lot sayısını artırma denemeleri sanıldığının aksine mantıklı değillerdir. Yüksek getiriler %3’lük, %5’lik kazançlarla değil; 50 kat, 100 kat artan hisselerde elde edilir. 

Lot artırmak için yapılan hamleler çoğunlukla başarılı olsalar da başarısız olmaları durumunda onlarca doğru hamle ile elde edebileceğimiz kazancı tek bir ralli yapan hissede kaybetmemize neden olurlar. 

Erken satılan bir hissenin oluşturacağı fırsat maliyeti, tepede satılmış onlarca hissenin doğru zamanlamasıyla elde edilmiş getiriden daha yüksektir. 

10-Yatırım profesyonelleri bize veriye ulaşmada ya da yatırımı öğrenmede yardımcı olsalar da sermaye piyasalarının en önemli özelliklerinden biri işe yaramaz bilgilerin her seviyede oldukça yoğun bir şekilde bulunmasıdır. 

Bu yüzden sadece en üst düzey ve başarılı olmuş dürüst yatırımcılardan bilgileri öğrenmeye çalışmak bizi gereksiz bilgilerle vakit kaybından kurtaracaktır. 

11- Doğru hisse seçiminin basit bir formülü yoktur. Şu orana bakın, şu özellikteki hisseleri alın, kısa sürede piyasadan pozitif bir şekilde ayrışırsınız gibi söylemler çoğunlukla gerçeği ifade etmemekte ve sahibinin finansal bilgisinin zayıflığını ortaya çıkarmaktadır. 

Farklı ekonomik koşullar ve piyasa dinamikleri farklı özellikteki firmaları ön plana çıkarır. Piyasa şartları sürekli değiştiği gibi çalışan stratejilerde zamanla değişir. Geçmişe bakarak en çok kazandıracak hisseyi bulmak sanıldığı kadar kolay değildir. 

Bu yüzden finansal oranlar ve şirket özellikleri ele alınarak formülleştirilmiş yatırım stratejileri büyük çoğunlukla anlamsızdır. 

12- Doğru yatırım, sürekli sağa sola hareket ederek uyanıklık yapmaya çalışmak değildir; tam tersine doğru bir portföyü oluşturduktan sonra sonuçları elde etmek için hiçbir şey yapmadan uzun yıllar bekleyebilmektir. 

Hisseleri ne zaman satmalıyız?

 Hisseleri ne zaman satmalıyız?

Çok sayıda aldığım bir soru. Bu soruya vereceğim cevaplar:

Hisseler şirket ortaklıklarını temsil eder. Kâr eden ve büyüyen bir şirkette ortaklığı sonlandırmanın anlamı olmayacaktır. Fakat aşağıdaki şartlar makul satış nedenlerini oluşturabilir. 1- Beklenmedik bir şekilde paraya ihtiyacımız olursa yapacak bir şey olmadığı için satmak zorunda kalabiliriz. 2- Şirketi alırken tamamen yanlış bir analiz yaptıysak ya da yeni öğrendiğimiz bilgiler ışığında uzun vadede ortak olmamızın doğru olmadığına karar verdiysek satmak doğru seçenek olabilir. 3- Ülke ekonomisi, sektörler ve şirketler zamanla değişir. Sektörün uzun vadeli görünümünde (Gelecek 20 yıl mesela) ciddi bir bozulma olduysa ısrarcı olmanın anlamı olmayabilir. 4- Yatırım yaptığımız şirket çok fazla değerlendi ve portföyün önemli bir kısmını oluşturmaya başladı. Mesela %30 gibi bir ağırlığa ulaştı. Bu durumda yarısını satarak riski azaltmak ve dağıtmak mantıklı olabilir.

Varlık Fiyatlama Modelleri Ne Kadar Etkin?

Genç bir sporcu olduğunuzu düşünelim. Hasta olduğunuzda ya da sakatlandığınızda performansınız  düşebilir fakat kendinizi toparlamanız da ge...